bitter: Bugüne kadar neler yaptınız? Neden bu mesleği seçtiniz?
Büşra Altınkaynak Çiloğlu: Üniversite yıllarında yurt içi ve yurt dışı birçok seminere, kursa, programa katılarak ve yaşam koçluğu sertifikası alarak kişisel gelişimime her zaman katkıda bulundum. 3 yıl önce üniversite mezuniyetimden hemen bir- kaç ay sonra Aris Güzellik Merkezi’nde çalışmaya başladım. Çalışmaya devam ederken yüksek lisansımı tamamladım ve uzman diyetisyen unvanını aldım. Hala aynı merkezde danı- şanlarıma hizmet vermekteyim. Her zaman yemek yapmayı ve insan ilişkilerini çok seven biri oldum. Hatta küçükken şef ya da haber spikeri olmayı çok isterdim. Böylece besinlerle ve insan ilişkileriyle en bağlantılı bu iki mesleğin karışımı diyetisyenliğe ortaokul yıllarımda karar verdim. İyi ki diyetisyenim.
bitter: Aris çatısı altında diyetisyenlik hizmeti veriyorsunuz. Bu çalışma sisteminden bahseder misiniz? Merkezde hangi konularda danışanlarınıza yardımcı oluyorsunuz?
B.A.Ç.: Kilo verme, kilo alma, sağlıklı beslenme programları, hastalıklarda beslenme, bebek, çocuk ve ergen beslenmesi, gebe ve emzikli beslenmesi, sporcu beslenmesi, yeme bozukluklarında beslenme gibi içinde beslenmeyi barındıran her konuda her zaman danışanlarıma yardımcı oluyorum. Bunun yanında merkezimizde cihaz destekli bölgesel incelme sağlıyoruz. Sıkılaşma, toparlanma, selülit giderme, kolajen aktivasyonu, dolaşımı hızlandırma gibi birçok etkisi bulunan cihazımızla birlikte 10 seans sonunda 10-15 cm incelme hedef- liyoruz. Radyofrekans ile yağların parçalanmasına, idrar ve dışkı yoluyla atılmasına yardımcı oluyoruz.
bitter: Koronavirüs pandemisi nedeniyle aldığınız önlemler neler?
B.A.Ç.: Merkezimiz, hijyen ödüllü bir merkez olup, her akşam dezenfekte edilmektedir. Ayrıca tüm danışanlarımıza ateş ölçümü yapılmakta, dezenfektan ve galoş kullanımı uygulan- maktadır. Danışanlarımızın randevu planlanması uzun aralıklarla yapılıp, bu arada odanın ve cihazlarımızın steril edilmesi sağlanmaktadır. Danışanlarımız salonda bekletilmeden seans- larına alınmaktadır.
“DANIŞANIN DİYETE UYMASI DEĞİL, DİYETİN KİŞİYE UYMASI ÇOK DAHA ÖNEMLİ”
bitter: Beslenme ve kilo problemleri ile size gelen bir danışan ile işe nasıl başlıyorsunuz?
B.A.Ç.: Danışanımla etkili iletişim kurabilmek benim için ilk kural. Kendisini tanıdıktan sonra boyunu, kilosunu ölçüp; yaşı, varsa kronik rahatsızlıkları, kullandığı ilaçlar, biyokimya- sal bulgular (kan parametreleri), sevdiği-sevmediği besinler, su tüketimi, egzersiz durumu gibi danışanın beslenme duru- munu saptayabileceğim anamnez formunu birlikte dolduru- yoruz. Ardından “hedeflerimiz neler olmalı, ideal ağırlığımız neler, kaç kilo vermeliyiz, yaşam tarzına göre nasıl bir noktada buluşabiliriz” gibi soruları birlikte cevaplandırdıktan sonra kişiye özel beslenme listemizi hazırlıyoruz. Benim için danışanın diyete uyması değil, diyetin kişiye uyması çok daha önemli. Bu sebeple kişinin kendi geri bildirimleri asıl beslenme planının oluşmasını sağlayan nokta. Görüşme aralıklarını ise birlikte planlayıp, haftalık, on günlük veya 2 haftalık seanslar gerçekleştiriyoruz. Hedef kilomuzdan sonra ise koru- ma programı uyguluyoruz. Hedefe ulaşmak kadar, hedefi korumak da büyük önem taşıyor.
bitter: Diyet programları hazırlarken kişinin bünyesine uygun ve sağlıklı olmasının yanı sıra kişisel isteklerini nasıl karşılayabiliyorsunuz?
B.A.Ç.: Aslında yapılan hataların başında sağlıklı beslenmeye aç kalma gözüyle bakılması geliyor. Halbuki sağlıklı beslenmenin içine tüm Türk mutfağını sığdırabiliriz. Bu işin püf noktası dengelemek. Tüm danışan- larıma söylediğim gibi; sabah kaçırdıysak, öğleden sonrasını; tüm gün kaçırdıysak, ertesi günü; tüm hafta kaçırdıysak gelecek haftayı dengeleyip kilo kontrolümüzü sağlamalıyız. Sağlıklı beslenmede asla yasak yok, dengeleme var. Bu sebeple danışanlarımla ortak paydada buluşup beslenme listelerini oluşturuyor ve kişisel isteklerine uygun eklemelerde bulunuyorum.
bitter: Türk insanının beslenme alışkanlık- larını nasıl buluyorsunuz? Sık yapılan hatalar neler?
B.A.Ç.: Çok geniş bir mutfağımız olması sebebiyle; herkesin hem bir o kadar benzer, hem de bir o kadar farklı beslenme alışkan- lıkları mevcut. Sosyoekonomik düzeye, ya- şanılan çevreye ve çalışma şartlarına göre bambaşka beslenme alışkanlıkları ortaya çıkabiliyor. Fakat genel popülasyon karbon- hidrat ve yağdan yüksek besleniyor. Sık yapılan hataların başında; çoğunluğun ekmek hakkındaki yanılgısı geliyor. Danışanın beslenme bilgisi sorgulandığInda; her zaman ekmeği kötüleyen fakat çorbayı, pilavı, patatesi tükettiğini söyleyen bir kesim oluyor. Aslında karbonhidrat kaynağı dendiğinde akla ekmeğin dışında başta şeker olmak üzere bu kaynaklar da gelmeli. Ekmek tüke- timi doğru ekmek doğru miktarda olduğun- da içerdiği posa sebebiyle metabolizmayı hızlandıran en etkili besinlerden biri haline gelir. Yapılan en büyük hatalardan biri ise pişirme yöntemleri. Maalesef sadece pişir- me yöntemiyle faydalanacağımız bir besini faydasız hatta bazen zararlı bir hale getire- biliyoruz. Örneğin; sebze yemeklerine, etli sebze yemeklerine bol yağ koyma ve kavurma, makarnayı süzme, besinleri yağda kızartma, sebzeleri metal bıçakla kesme vb gibi. Diğer bir hata su tüketimi. Çay-kahve çoğunlukla tüketen bireyler maalesef su tü- ketimi unutuyor ve içeceklerin tamamına su gözüyle bakıyor. Halbuki diüretik olan çay kahve tüketimi arttıkça su tüketiminin de artırılması gerekir.
bitter: Pandemi sürecinde mümkün olduğunca evden çıkmamaya özen gösteriyoruz. Bu nedenle de hareketsizliğin yanı sıra beslenme alışkanlıkları da değişip, kilo problemi olarak karşımıza çıkabili- yor. Bu durum için çözüm ve önerileriniz var mı?
B.A.Ç.: Her ne kadar dezavantaj gibi gözükse de evde kalınan süreci çok büyük bir avantaja çevirebiliriz. Yeni tarifler denerken sağlıklı beslenmeyi hayata katıp yeni fit lezzetler ortaya çıkarabilir ve sevmediğimiz bir besini bile sağlıklı hale getirip nasıl sevebileceğimizi keşfedebiliriz. Online diyet yardı- mıyla uzaktan da kişiye özel beslenme listesi planlayabilir ve takibini sağlayabiliriz. Bu dönemde spor salonları kapalı olsa da evde online seanslara devam edebilir veya YouTube üzerinden bireye uygun hareketler doğrultusunda bir çok egzersiz videosuyla çalışabiliriz.
bitter: Online diyet sisteminden bahsettiniz? Ne şekilde ilerlediğinizi açıklayabilir misiniz?
B.A.Ç.: Yüz yüze yaptığımız görüşmeler dışında bir de online diyet sistemimiz mevcut. Ankara’dan, şehir dışından, yurt dışından, kısacası dünyanın dört bir yanından online danışanlarımızla da çalışıyorum. Bunun için gerekli 2 malzemeden biri evimizdeki tar- tı ve mezura. Tartı ile kilo kaybını, mezura ile ise yağ kaybını ve incelmeleri belirlemiş oluyoruz. Başlangıçta ön görüşme yapıyor ve sistemi danışanımıza anlatıyoruz. Son- rasında danışanımızın isteğine göre online şekilde yüz yüze veya telefonla görüşmesi şeklinde seansımıza başlıyor ve alınan bil- giler doğrultusunda diyet listemizi planlı- yoruz. Görüşme aralıklarını ve tartım günü belirleyip yeni haftaya başlıyoruz.
bitter: Popüler diyetler, protein ağırlıklı beslenme veya tamamen sıvı tüketimine daya- nan diyetler için ne düşünüyorsunuz?
B.A.Ç.: Tüm danışanlarım ve takipçilerim bilir; ben her zaman ne şekilde zayıflarsak, o şekilde kilo alınmayacağını savunurum. Beslenme düzenimizin dışında, sürdürülebilir olmayan ve düşük kalorili diyetler uygulandığında; diyeti bırakıp koruma dönemine geçişte vücut alışık olmadığı bir beslenme tarzına geri döneceğinden bunu yadırgar. Kaybettiği kilonun kalitesi düşük olacağından bu kiloyu hızla geri alma risk artacaktır. Bu sebeplerden dolayı kişinin beslenme düzenini çok iyi bir şekilde analiz edip hayatı boyunca sürdürebileceği tarzda beslenme listeleri planlamalıyız.
bitter: Yılbaşına yaklaştığımız bu günlerde sizden sağlıklı bir yeni yıl sofrası kurmanın püf noktalarını da öğrenebilir miyiz?
B.A.Ç.: Yeni yıl, haliyle yılbaşı akşamı ve yıl- başı sofrası hepimizin heyecanla beklediği bir an. Tabii ki yılda yalnızca bir kere kutla- nan bu gün çok daha serbest davranabiliriz fakat yine de kontrolü elden bırakmamakta fayda var. Dikkat edeceğimiz mini ayrıntılarla bu akşamı çok daha düşük kalorili ve sağlıklı kapatmak mümkün. Öncelikle yıl- başı akşamına kadar kendimizi çok aç bırakmamakta fayda var ki sofrada sınırı kaybetmeyelim. Güne hafif bir kahvaltı ve mini ara öğünlerle devam edip akşam yemeğine geçebiliriz. Yılbaşı sofrasında mezeleri kızartmaktansa daha çok fırında yapılmış, mayonezli mezelerdense bol yoğurtlu, karbonhidrat içeriği yüksek mezelerdense bol sebzeli mezeleri tercih etmeliyiz. Ana yemekte özellikle bol sebzeli bir hindi harika olacaktır. Tatlı tercihimizi; şeker içeriği yük- sek şerbetli tatlılardansa; besleyiciliği daha yüksek olan sütlü tatlılardan yana kullana- biliriz. Kuruyemişleri ise kavrulmamış çiğ olarak ve aşırıya kaçmadan tüketmeliyiz. Son olarak paketli gıda tüketmeden geceyi tamamlayabilirsek bu püf noktalar sayesin- de yeni yıla daha sağlıklı girdik demektir. Herkese şimdiden hayallerinin gerçekleşeceği yeni bir yıl diliyorum.