Çarşamba, Ekim 23, 2024

Siren Ertan Kayalar : “En Önemli Başarı Daha İyi Bir İnsan Olmak”

Cemiyet hayatının en zarif isimlerinden, ünlü modacı Siren Ertan Kayalar ile bir araya gelerek, Cengiz Dikbaş'ın objektifine yansıyan karelerin eşlik ettiği özel bir röportaj gerçekleştirdik. 2013 yılında ilk kez sayfalarımıza konuk olduğu günden bu yana hem iş hem de özel hayatında neler değiştiğini, uzun yıllardır başarıyla devam ettirdiği moda kariyerini, hayata bakışını ve nelere üzülüp nelere şükrettiğini içtenlikle anlatan Siren Hanım, sadece iyi bir insan olarak hatırlanmak istediğini söyleyerek “Bence hayattaki en önemli başarı gittikçe daha iyi bir insan olmaktır” dedi.

spot_img

Biz Siren Ertan’a baktığımızda sakin, naif ve duygusal ama bir o kadar da güçlü, mücadeleci ve başarı odaklı bir kadın görüyoruz. Dışarı yansıtmadığınız bir özelliğiniz var mı? Siz kendinizi nasıl görüyorsunuz, nasıl anlatırsınız?

Sanırım bahsettiğiniz gibi biriyim. Yansıtmadığım bir şey var mıdır? İstesem de sanmıyorum (gülüyor) , çünkü kendimi özgür hissetmeyi, içimden geldiğince yaşamayı, ben gibi olmayı ve paylaşmayı çok severim. Kendime sakladığım ancak üzüntü ve acı olabilir, bu da kimseyi sıkmak, üzmek istemediğimden. Çünkü bence hayat bu dünyadaki herkes için zor, acı dolu. Bir de ben derdimi yüklemek istemem. 

Geçtiğimiz günlerde markanızla 16’ıncı yılınızı dostlarınızla birlikte verdiğiniz bir davete kutladınız. Bu 16 yılı nasıl değerlendirirsiniz? Bu noktaya geleceğinizi, bu başarıyı o günlerde tahmin etmiş miydiniz?

Evet, kendi işimde geçirdiğim onaltı güzel ve değerli yıl. Çünkü pozitif anlamda bir çok hayata dokunduk. Hayatlara şıklık kattık, anıları paylaştık, mutlu ettik, istihdam sağladık. Kapımızdan müşteri olarak girip bugün dostum olan kişiler işimin bana verdiğin değerli şey. Ben uzun vadeli planlar yapan biri değilim ama yaptığım her şeyi çok iyi yapmak, yoksa hiç yapmamak isterim. Bu yüzden iyi olacağını biliyordum. Nereye gittiği gerçekten önemli değil, günüm tüketmenin yanında üreterek de geçiyor ya anlamlı olan bu benim için. 

Şimdiye kadar moda ve dekorasyon başta olmak üzere içerisinde “tasarım”ın yer aldığı pek çok projede yer aldınız, iş birlikleri yaptınız. Siren Ertan’ın bu tasarım gücü, yaratıcılığı nereden geliyor, sizi farklı kılanın ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Bence yaratıcılık ve zevk doğuştan geliyor. Yaşamın içinde gelişebiliyor. Ben bu anlamda şanslı biriyim. Her şey tasarlayabilirim. Güzel, şık, katileli görünmesinin yanında inovasyonunu da düşünebilirim. Ki bu çok önemli bir nokta. Bir de şuna inanırım; dünyanın en güzel kıyafetini de tasarlasanız giyen kişiye yakışmıyorsa hiç bir şey ifade etmez. Hatta rüküş bile durabilir.

Bir diğer zevkiniz ve hatta işiniz de dekorasyon… Bir eve girdiğinizde ilk olarak ne dikkatinizi çeker? Sizce dekorasyona nereden başlanmalı?

Bence tıpkı kıyafetlerde olduğu gibi içinde yaşayan kişilerle örtüşmeli. Yoksa başkasının evi ya da ofisi gibi duracaktır ki bence onca para harcanıp doğal görünmemesi, emanet gibi durması en kötüsü. Bir de otel gibi evler yaratmıyorum. Ne kendimize, ne de danışmanlık yaptığımda. Birbirine benzer mekanlardan hoşlanmıyorum. İnsanın yaşam alanı ‘unique’ olmalı, tıpkı kendisi gibi. Bunu da sağlamak çok zor değil aslında. Ancak anlatmak zor (gülüyor).. 

Sizin zevkinize güvenen sevenlerinizden hazır giyim ve gelinlik sektörüne girmeniz konusunda oldukça talep olduğunu biliyoruz. Şimdi online satış ile daha ulaşılabilir olma yolunda bir adım attınız. Bu konuda çalışmalarınız devam edecek mi?

Ben bir haute couture sevdalısıyım. Yani birebir kişiye göre tasarlanan, prova yapılan, üzerinde uzun mesailer harcanan, yüksek dikiş ve nakış kalitesine sahip kıyafetler. Bunda da çok iyiyim. Ancak günümüz şartlarına uyum sağlamak ve daha çok insanın ürünlerime ulaşabilmesi için bu çekimde giydiğim gibi parçalar ve çok daha fazlası artık www.sirenertanistanbul.com’da. Açalı henüz 3-4 ay kadar oldu. Aldığım geri dönüşler çok güzel olduğundan devamı gelecek, büyüyecek. Ancak ben de bu kadar kapsamlı olarak yeni öğreniyorum bu alanı. Bu yüzden her öneri ya da teklife açığım. 

Kendinizi başarılı buluyor musunuz? Başarı sizin için nedir?

Sanırım on beş yıldır bu soruya şöyle cevap veriyorum; bence hayattaki en önemli başarı gittikçe daha iyi bir insan olmaktır. Sadece iyi bir insan olarak hatırlanmak yeter bana.

”Hiçbir zaman uzun vadeli planlar yapan biri olmadım” demenizde hayatta yaşadığınız zorlukların, ayrılıkların, sağlık sorunlarının etkisi oldu mu?

Hayat bana John Lennon’un ‘’Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir’’ sözünün çok doğru olduğunu erken yaşlarda gösterdi. Bundan da çok şikayetçi değilim aslında. Çünkü geçirdiğim yıllar beni ben yaptı ve kendimi seviyorum.

Yorulduğunuz, pes ettiğiniz anlar oluyor mu? Öyle zamanlarda sizi ne ayağa kaldırır?

Tabii ki oluyor, kimin olmaz ki! Zaman kaybını düşünürüm. Zaman en değerli şeyimiz, iyi değerlendirmek lazım. Hem hemen ölmeyeceksek ayağa kalkıp yürümeye devam etmekten başka çaremiz var mı ki? Şu an bu satırları okuyan ve kendini çaresiz hisseden varsa haydi ayağa kalkıp silkelenme ve yola devam etme vakti! Son günümüze kadar yapılacak bir şey vardır..

En çok neye şükredersiniz?

Kimseye muhtaç ve borçlu olmamaya.

Alışkanlıklarınıza sıkı sıkıya bağlı biri misiniz yoksa yeniliklere açık bir karakteriniz mi var?

Öğrenme delisi biriyimdir. Bu da sürekli okumama, araştırmama, seyahat etmeme sebep oluyor. Ancak alışkanlıklarıma da fena bağımlılığım var sanırım. Yıllarca aynı restauranta gidip aynı yemeği ısmarlamak, çantam yatak odamda telefonum şarja takılı olmadan uyumamak gibi..

Sizi hep dostlarınızla, etrafınız insanlarla çevriliyken görüyoruz. Yalnız vakit geçirmekten hoşlanır mısınız?

Allah hiç birini eksik etmesin. Çok mutluyum sevdiklerimle olmaktan. İyi günde, kötü günde hayatı paylaşmamızdan. Ancak sabahlar benimdir mutlaka. Mümkün olduğunca geç çıkar, telefonumun sesini geç açarım. Sadece eşimle paylaşabilirim sabahlarımı.

Evliliği nasıl tanımlarsınız?

Bence önemli olan; evlenmek değil, aile olmayı istemektir. Evli olmak değil, aile olmaktır. Ve aşksız da olmaz.

Peki aşkı nasıl tanımlarsınız?

Mantığınız kapsama alanı dışındaysa aşıksınızdır bence (gülüyor).

Ersin Bey’in size karşı en sevdiğiniz özelliği nedir?

Beni çok fazla değiştirmeye çalışmaması. İnsan insanı o olduğu için seviyor ve aşık oluyorsan sonra değiştirmeye çalışmak ya da farklı beklentiler çok saçma değil mi zaten gülüyor).

Sosyal medyayı oldukça aktif kullanıyorsunuz. Kötü yorumlardan, eleştirilerden etkilendiğiniz oluyor mu?

Hayır. Hz.Mevlana’nın olduğu söylenen yine çok değerli bir sözle cevap vereceğim; ‘’Her lafa verecek cevabım var. Lakin bir söze bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye?’’. Öyle kapalı ya da sahte hesaplardan atılan laflar, klavye arkasında kendini aslan zannedenler beni etkilemez. Önce bir tanışalım, sonra yüzüme söylesin, konu üzerinde konuşalım, tartışalım. Bu olgunluk ya da özgüven tecrübeyle geldi. İşte bu yüzden yaş almayı hep sevdim. Bir de sosyal medya zorla takip ettirilen bir şey değil. Beğenmiyorsan, ilgilenmiyorsan, sana uymuyorsa niye takip ediyorsun, niye zaman harcayıp yorum yazıyorsun demezler mi insana (gülüyor)? Ben zeki, iyi kalpli, nazik ve derin insan seviyorum, bu yaştan sonra sadece onları kale alıyorum. Hepimizin ihtiyacı bu.  

Sizi her daim güzel, bakımlı ve formda görüyoruz. Bunun için çok çaba sarf ediyor musunuz? Neler yapıyorsunuz?

Neyse ki çok çaba sarf etmiyorum, bu beni üzerdi. Zamanımı kullanma açısından önceliğim değil çünkü. Hep diyorum ya en değerli şeyimiz zamanımız. Önce Allah’a, sonra genlerime çok teşekkürler bazı özelliklerim için. Arada bir kendimi bakıma alıyorum diyelim. Ama bunun için sadece güvendiğim yerlere gidiyorum, güvendiğim insanlara danışıyorum.

Bir süre önce Avusturya’da bir sağlık merkezine gittiniz mesela. Buna ihtiyaç duymanızın sebebi neydi? Fiziksel mi yoksa ruhsal bir arınmaya mı ihtiyaç duydunuz?

Viva Mayr’den bahsediyorsunuz. Uzakta, güzel bir doğada, fiziken ve beynen kendimi yavaşlatıyorum. Bunun için seviyorum orayı. Türkiye’de yok mu derseniz, var ancak çok farklı. Ancak ikisini de deneyimleyen arasındaki farkı kolaylıkla anlayabilir.

Seyahat aşığı biri olarak gitmekten bıkmayacağınız yer neresi? Seyahat ederken yanınıza çok şey alır mısınız?

Ben her yere gitmek isterim. Uzaya bile! Üstelik asla bir daha gitmem dediğim hiç bir yer de yok. Yalnız küçük valiz götürmekte sorunluyum (gülüyor). Evet çok şey alıyorum. Bunda valizimi hep son dakika yapmamın da etkisi var sanırım..

Yardımsever bir isim olarak sosyal sorumluluk projelerine, birçok derneğe destek olduğunuzu ve görev aldığını biliyoruz. Birilerinin hayatına dokunabilmek, fayda sağlamak size neler hissettiriyor?

Sosyal sorumluluk insan olmanın bir gereği bence. Bu dünyada yalnız yaşamıyorum ve sorumluluğumun farkındayım. Elimden geldiğince aklımı, zamanımı, kalbimi ve imkanlarımı paylaşmalıyım. Ayrıca birine yardım etmenin en az o kişi kadar kendine de yardım etmek olduğuna inanırım.

Bundan yıllar sonra kendiniz nasıl, nerede hayal ediyorsunuz?

Hayal etmeyi yıllar içinde bıraktım çünkü en büyük hayalim gerçekleşmedi. Ama inşallah hep kendine, çevresine, dünyaya faydalı bir insan olarak yaşayayım, yaşamanın hakkını vereyim. 

Benzer Haberler

spot_img
spot_imgspot_img