Pandemi öncesi ve sonrası olarak bakıldığında boşanma davalarının oranını nasıl değerlendirirsiniz? Pandemi döneminde boşanmaların artmasındaki temel sebepler sizce nedir?
Elif Sevinç Yöner:TÜİK’in 25.02.2021 tarihli 2020 yılına ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerine bakıldığında, ülkemiz için pandeminin başlangıcı sayılabilecek Nisan ve Mayıs aylarında boşanmalarda %96 oranında azalma olduğu görülmektedir. Haziran ayındaki açılmadan sonra Temmuz ayında ise boşanmalarda bir önceki yıla göre %69 oranında artış görülmüştür.
Boşanma sayılarında adli tatil nedeniyle -her yıl olduğu gibi- azalma yaşanmasına rağmen Ağustos ayında da yine bir önceki yılın aynı ayına göre çok belirgin olmasa da artış olmuştur. 2020 Eylül, Ekim ve Kasım aylarında belirgin olmayan artışlar olmakla birlikte nihayet Aralık ayında boşanma sayıları neredeyse aynı seviyelerdedir.
Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayınlanma tarihi Şubat 2022 olup pandemi etkilerinin bir sonraki döneme ilişkin verilere de yansıyacağı tartışmasızdır. Boşanmaların pandemi döneminde artmasındaki nedenlerin hukuksal karşılığının eşlerin birlik görevlerini ve yardım yükümlülüklerini yerine getirmemesi olduğunu ve kapalı alanda, kısıtlanmış olarak birlikte geçirilen uzun zaman diliminde zaten var olan bu sorunların su yüzüne çıkması olduğunu düşünüyorum.
Temelde yaşam şartlarının değişmesi şeklinde açıklayabileceğimiz nedenler; genellikle kadının ev içerisindeki iş yükünün ağırlığı, bu yüke çalışan kadın açısından işin evden yürütülmesine ilişkin külfetlerin eklenmesi ve kapanma dönemi öncesinde evlilik birliğin eve ve çocuklara yönelik yükümlülüklerini paylaşmayan eşlerin birden bunlarla ilgili fazlaca sorumluluk altına girmesi sonucu yaşanan stresin tarafları olumsuz etkilediğini görüyoruz. Pandemi döneminde işe gitmeyen, sosyalleşemeyen ve ölüm korkusu ile yüzleşen bireylerin her biri kendi dünyasında farklı tecrübeler yaşadı ve bunlar da dosyalara ve sayılara yansıdı.
Evde uzun süre kalma ile birlikte eşlerin birbirlerine karşı yardım yükümlülüğünü yerine getirmemesi de en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu konu medeni kanunda nasıl ele alınıyor, sizden dinleyebilir miyiz? Evlilik birliğinde eşlerin hak ve yükümlülükleri nelerdir?
E.S.Y.:Evlilik paylaşma temeli üzerine kurulmuştur ve eşler beraberce birliğin mutluluğunu sağlama yükümlülüğü altındadır. Bu konu, TMK md.185 kapsamında ele alınmaktadır ve anılan hüküm uyarınca genel olarak eşler, birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Ayrıca eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak, yardımcı olmak, saygı ve anlayış göstermek zorundadırlar. Maddi boyutu ile de eşler birliği beraberce yönetir ve birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.
Yardım yükümlülüğünü yerine getirmemek duygusal güveni sarsıcı davranış olarak evlilik birliğini sarsan davranışlardan olup boşanma nedenidir. Şimdi kanundaki bu hak ve yükümlülüklerin günlük hayata ve dolayısı ile yargı kararlarına nasıl yansıdığına bakalım. Birliğin mutluluğunu sağlama ve yardım yükümlülüğüne aykırı davranmak, hastalığı ile ilgilenmemek, birlik görevlerini yerine getirmemek, hasta iken ilgilenmemek, çamaşırlarını ayırıp yıkamamak, sevgisiz davranmak; eşini istemediğini, eşinden bıktığını, evliliği istemediğini, başkasını sevdiğini söylemek, eşe, çocuklara ve eve karşı ilgisiz davranmak, gece hayatına düşkün olmak, aşırı kıskançlık göstermek, doğum yapması için baskı yapmak, aynı evde ayrı odalarda yaşamak, suçlayıcı tavır sergilemek ve bu kapsamda aldatmakla, sadakatsizlikle, iktidarsızlıkla vs suçlamak gibi nedenler ortak hayatı çekilmez hale getiriyorsa boşanma sebebidir.
Türkiye’de kanuna göre boşanma davası açılabilmesi için hangi şartlar gerekli? Neler boşanma gerekçesi olabilir?
E.S.Y.:Boşanma sebepleri özel ve genel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılabilir. Özel boşanma nedenleri kanunda sınırlı sayıda sayılmıştır; bunlar zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığıdır. Genel boşanma sebepleri ise belirli bir olguya dayanmayan ve önceden belirlenemeyen nitelikte olup evlilik birliğinin temelinden sarsılması, anlaşmalı boşanma ve fiili ayrılık olarak tanımlanmıştır.
Boşanma sebepleri etkiye göre mutlak ve nisbi boşanma sebepleri olarak da ayrılabilir. Bu ayrımda boşanma sebebi olarak gösterilen olayın ispatı boşanmaya karar verilmesine yeterli ise mutlak boşanma sebebinden, yalnızca olayın gerçekleştiğinin ispatı boşanmaya yeterli değil ve dahi olayın ortak yaşamın sürdürülmesini eşlerden beklenemeyecek derecede olanaksız kılması şartının birlikte gerçekleşmesi gerekiyorsa nisbi boşanma sebebinden söz edilir. Bu kapsamda mutlak boşanma nedenleri, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, terk, anlaşmalı boşanma, fiili ayrılıktır. Nisbi boşanma nedenleri ise, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin sarsılmasıdır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması büyükçe bir şemsiye gibi pek çok gerekçeyi içinde barındırabilir.
Koronavirüse yakalanan eşin, hastalığın tedavisi için üzerine düşen karantina ve benzeri tedavilerden kaçınması boşanma sebebi olabilir mi?
E.S.Y.:Hastalıkla ilgilenmemek, hasta eşin veya çocuğun tedavisi ve ameliyatı ile ilgilenmemek maddi olmayan boyuttaki yardım yükümlülüğünün ihlali olarak nitelendirilmektedir. Buna karşılık tam tersi hasta eşin kendi tedavisi ile ilgilenmeyerek tedaviden kaçınması da evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma nedeni olabilir. Ancak her zaman akılda tutulmalıdır ki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasında birliği sarsan olayların aynı zamanda eşler açısından ortak hayatı çekilmez hale getirmesi gerekir. Sarsıcı olay eşler üzerinde ortak hayatı çekilmez kılan bir etki yaratmıyorsa, başka bir deyişle bu iki şart birlikte gerçekleşmemişse boşanmaya karar verilemez.
Boşanma davası nasıl açılır, ne kadar sürer, duruşmalara katılmak zorunlu mudur?
E.S.Y.:Kişilerin dava açarken avukatla temsil zorunluluğu yoktur ancak çoğu zaman ihtiyacı vardır. Boşanma davası yetkili Aile Mahkemesi’ne sunulacak dilekçe ile açılır. Dava açılırken gerekli harç, gider avansı, delil avansı gibi masraf ve ödemelerin de yapılması zorunludur. Çekişmeli boşanma davalarında ilk derece mahkemesinde yargılamanın ortalama 1,5-2 yıl sürdüğü söylenebilir. Anlaşmalı boşanma davalarında ise genellikle en fazla 1,5-2 ay sonunda kesin hüküm elde edilebilmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında tarafların dava süresince kendilerini vekille temsil ettirmeleri mümkün iken anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek duruşmada neticelenmekte olup tarafların şahsen katılmaları zorunludur. Özetle anlaşmalı boşanma davasının sadece vekil tarafından takip edilip sonuçlandırılması mümkün değildir.
Anlaşmalı boşanma için eşler hangi konularda anlaşmaya varmalıdır?
E.S.Y.:Anlaşmalı boşanmada eşlerin; boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu konularında anlaşmaya varması zorunludur. Aksi halde tarafların boşanma konusunda anlaşmaya vardıklarından söz edilmesi ve mahkemece boşanmaya karar verilmesi mümkün değildir. Burada sözü edilen mali sonuçlar; maddi-manevi tazminat ve nafakadır. Taraflar bu üç hususun yanı sıra velayet, çocukla kişisel ilişki tesisi ve iştirak nafakası konusunda da anlaşmaya varmış olmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus velayet kendisine bırakılmayan ebeveynin çocukla tesis edeceği kişisel ilişkinin belirlenmesinde çocuğun üstün yararının esas alınacağı ve mahkeme uygun görmediği noktalarda anlaşma protokolünün kişisel ilişkinin tesisine ilişkin hükümlerini yeniden düzenleyebileceğidir.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
E.S.Y.:Pandemi döneminde yaşamları, bakış açıları ve beklentileri değişen, kaygıları artan, kararlar alan, sonları ve başlangıçları deneyimleyen hepimiz için pandemi ve etkilerine ilişkin bu özel sayıyı düzenlediğiniz ve bu dönemde boşanmaların artmasına ilişkin en çok merak edilenleri derleyip sorarak bana da ufak bir katkıda bulunma imkanı sağladığınız için teşekkür ederim.